Yerşekillerinin Türkiye Ekonomisine Etkileri

Türkiye, deniz seviyesinden ortalama olarak 1100 m. yüksekliktedir. Türkiye topraklarının % 60'tan çoğu 750 metrenin üzerindedir. Toprakların yaklaşık yarısı 1000 m.'den daha yüksektir. Bu yüksekliğin nedeni 4. zamandaki epirojenik hareketlere bağlıdır. Bilindiği gibi 3. zaman sonunda aşınarak alçalan ve hafifleyen dağlar, 4. zamanda yükselerek bugünkü seviyelerine erişmişlerdir.

Yükseltinin Türkiye Ekonomisine Etkileri



1. Yükselti sıcaklığı düşürür: Yüksek bölgelerde düşük sıcaklıktan dolayı;

a. Büyüme ve olgunlaşma sırasında sıcaklık isteyen farım ürünlerinin yetişmesi zorlaşır. Bu özellik ekonomiyi olumsuz etkiler.

b. Kar yağışları artar. Ayrıca karın yerde kalma süresi uzar. Kar yağışlarının olumlu ve olumsuz etkileri vardır. Şöyleki:

Kar yağışları :

• Kışın ulaşımı zorlaştırır.
• Toprağın üzerinde örtü oluşturarak toprağı donmaktan korur.
• Yavaş eridiğinde toprağa nemlilik kazandırır.
• Ekilen ürünün verimini artırır.
• Hızlı eridiğinde ilkbaharda su taşkınlarına ve erozyona yol açar.

c. Isınma için yakıt ihtiyacı artar. Yakıt için kesilen ağaçlar ormanları azaltır.

d. Tarım ürünlerinin olgunlaşması ve hasadı gecikir.

2. Yüksek bölgelerin düşük sıcaklığı ormanları ve ormanlardaki ağaç çeşidini etkiler: Yüksek alanlarda çok düşük sıcaklık ağaç yetişmesini engeller. Yüksek alanlarda düşük sıcaklık nedeniyle geniş yapraklı ağaçlar azalırken iğne yapraklılar artar.

3. Yükselti ulaşımı olumsuz yönde etkiler: Yüksek alanlarda yol yapım ve bakım maliyeti artar. Yol azlığı ekonomik ve kültürel gelişmeyi yavaşlatır.

4. Yükselti tarım toprağını azaltır: Ayrıca tarım arazisinin sulanmasını zorlaştırır.

Dağların Doğrultusunun Türkiye Ekonomisine Etkileri



Dağların doğrultusu iklime, akarsulara, ulaşıma yerleşme alanlarına etki eder. Bunları kısaca açıklayılım.

1. Dağların doğrultusunun iklime etkisi: Dağ doğrultusu iklimi çeşitli yönlerden etkiler. Türkiye'de dağlar genelde doğu-batı doğrultusunda uzanır. Dağların doğubatı doğrultusu :

a. Kıyılarda nemli, iç kısımlarda kurak iklim oluşturur. Çünkü:

• Denizden esen nemli rüzgarlar dağları aşmak için soğuyarak kıyılara yağış sağladığı için Akdeniz ve Karadeniz kıyıları daha yağışlıdır.
• Kıyı dağlarını aşarak iç kısımlara inen rüzgarlar, ısındıklarından yağış bırakmaz. Bu nedenle İç Anadolu'da kurak iklim oluşur.

b. Dağların doğu batı doğrultuda uzanışı

Ege Bölgesi'nde çeşitli etkiler oluşturur. Bu etkiler;

• Ilık nemli rüzgarların iç kısımlara geçmesini kolaylaştırır. Bu nedenle Akdeniz iklimi Ege'de geniş alan kaplar. Kış ılıklığı isteyen turunçgil ve incirin Ege Ovalarında kıyıdan 100 km kadar daha içeride yetişmesini sağlar.
• Kuzeyden esen rüzgarların soğutucu etkisini azaltır. Çünkü kuzeyden esen rüzgarlar, doğu-batı doğrultulu dağlarla karşılaşınca hız keserler. Hızı azalan rüzgarın soğutucu etkisi azalır. Bu rüzgarlar dağları aşıp ovalara inince ısınır. Bu nedenlerle Ege Ovalarında kışlar ılık geçer.

2. Dağların doğrultusunun akarsulara etkisi: Türkiye'de dağlar, genelde doğu batı doğrultusunda olduğu için çoğunlukla akarsular doğu.batı doğrultusunda ova yada vadileri izliyerek akar. Bu akarsular daha çok ovalardaki tarlaların sulanmasında kullanılır. Akarsuların bir kısmı, dağları yaryarak akar. Akarsuların dağları yardığı yerlerde dar boğazlar oluşmuştur. Bu boğazların önü yapay bir set ile kapatılarak baraj gölleri oluşturulur. Bu göllerden çıkan sular: a.Hidroelektrik elde etmede kullanılır, b.Tarla sulamasında kullanılır. c.Kentlere borularla verilir.

3. Dağların Doğrultusunun Ulaşıma etkisi: Türkiye'de yollar genelde dağlara paralel olarak uzanan ovaları izler. Doğu ve Batı Anadoluda yollar çoğunlukla doğu-batı doğrultusunda uzanır. Yolların dağları yardığı yerlerde dar boğazlar oluşur.

Türkiye'de yolların yapım ve bakım maliyeytinde dağ doğrultusu etkilidir. Dağlara paralel olarak yapılan yolların maliyeti düşük olurken, dağları dik kesen yollar pahalıya mal olur. Örnekler:

a. Aydın Denizli arasındaki yol, dağlara paraleldir ucuza mal olur.
b. Aydın-Muğla arasındaki yol dağlara diktir. Çok varyantlı yapılır. Pahalıya mal olur.

Türkiye'de dağların doğrultusundan dolayı ulaşım, doğu-batı doğrultusunda gelişmiş, kuzey-güney doğrultuda ise pek gelişememiştir.

4. Dağların doğrultusunun yerleşme alanlarına etkisi: Türkiye'de dağların güney yamaçları bakı etkisi nedeniyle daha sıcaktır. Bu nedenle Karadeniz kıyıları hariç tutulursa güney yamaçlar kuzey yamaçlardan daha çok nüfuslanmıştır. Örneğin; Malatya, Munzur, Hakkari vb. dağlarının güney yamaçlarında yerleşme alanları kuzey yamaçlarından daha fazladır. Nüfuslanmada ekonomik etken özellikle tarım alanları da etkilidir.

Dağlık Alanların Türkiye Ekonomisine Etkileri



Dağlık alan Türkiye ekonomik coğrafyasına çeşitli yönlerden etki ederek genelde gelişmeyi yavaşlatır. Çünkü dağlar ekonomik faaliyetleri çoğunlukla engeller.

Türkiye'de Dağların Özellik ve Etkileri



1. Dağlık alan erozyonu artırır: Dağların yamaçları eğimli olur. Eğimli yamaçlarda akarsu ve sel sularının akışı hızlıdır. Hızla akan suların aşındırma ve taşıma güçleri fazladır. Bu nedenle akarsular yamaçları aşındırarak erozyon oluştururlar. Toprak erozyonu :

a. Tarım toprağını azaltır.
b. Tarım toprağında verim düşürür
c. Yamaçlarda orman oluşumunu engeller
d. Erozyona uğrayan topraklarda yağış suları sık sık sel suyuna dönüşür.

Bütün bu etmenler ekonomiyi olumsuz yönde etkiler.

2. Dağlık alan tarım toprağını azaltır: Dağlık alanda arazinin engebeli oluşu düzlüklerin azalmasına yol açar. Düzlük alan azalınca tarım alanı azalır.

3. Dağlık alan tarımsal nüfus yoğunluğunu artırır: Tarımsal nüfus, tarımla geçinen nüfustur, tarım topraklarında yaşayan ve tarımla geçinen nüfusun, tarım topraklarına bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tanımsal nüfus yoğunluğu denir.

Dağlık alanda yaşayan nüfus, geçimini sağlayabilmek için tarım topraklarının bulunduğu alana göç ederek bu alanda tarımsal nüfus yoğunluğunu artırır. Tarımsal nüfus yoğunluğu artınca kişi başına düşen toprak azalır. Bu durum halkı fakirleştirdiğinden köyden kente göç oluşturur. Doğu Anadolu'nun verimli ovalarında tarımsal nüfus yoğunluğu 500 kişiyi bulur.

4. Dağlık alanda akarsuların sulumada kullanımı zorlaşır: Dağlık alanda akarsular hızla akarak yataklarını derinleştirir. Derin yatakta akan sular, tarla sulamasında kullanılmaz. Bunun için akarsuların yatakları bir set ile kapatılarak sulama barajları haline getirildikten sonra sulama işlemi gerçekleşir.

5. Dağlık yörede traktör kullanımı azalır: Dağlık alanda arazinin engebeli oluşu ve tarlaların küçük parçalar halinde bulunuşu traktör kullanımını engeller. Bu nedenle tarımda hayvan gücünden yararlanılır.

6. Dağlık yöyrede yol yapım ve bakım maliyeti artar: Dağlık yörede arazi engebeli, yani inişli-çıkışlıdır. Bu özellik yol yapım maliyetini artırır. Dağların eğimli yamaçlarından inen sel suları ve heyelanlar yolların sık sık bozulmasına yol açarak, yol bakım maliyetini de artırır. Bu nedenle Doğu Anadolu'da oto yolu azdır. Yol azlığı ulaşımı güçleştirir. Ulaşım zorluğu, ticareti, madenciliği, endüstrileşmeyi vb. ekonomik faaliyetleri engeller. Bu nedenle Dünyanın her tarafındaki dağlık alanlar ovalara oranla geri kalmıştır.

7. Dağlık alanda hayvancılık faaliyetleri artar: Dağlık alanda tarım ve sanayi gelişemediğinden halk, geçimini hayvan yetiştirmekle sağlar. Dağların az eğimli yamaçlarındaki meralarda beslenen hayvanlardan dağlık alanda yaşayan halkın temel tüketim maddeleri elde edilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Coğrafya Dersleri Kazanımları Listesi

Coğrafi Konumun Türkiye Ekonomisine Etkileri

2014 TÜİK Tarım ve Hayvancılık Verileri