Kayıtlar

Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türkiye'deki Şelaleler

Resim
Sıra Şelalenin Adı Döküldüğü Yükselti (m) Bulunduğu akarsu Bulunduğu ilçe/il 1 Marmaros Şelalesi 38 Gökçeada (Çanakkale) 2 Sudüşen Şelalesi Nacaklı Deresi Termal (Yalova) 3 Erikli Şelalesi Yalova 4 Saitabat Şelalesi Kestel (Bursa) 5 Oylat Şelalesi İnegöl (Bursa) 6 Softaboğan Şelalesi 3 Kırkpınarlar Deresi Bursa 7 Sutüven Şelalesi 17 Kızılkeçili Çayı Edremit (Balıkesir) 8 Güney Şelalesi 20 Cindere Güney(Denizli) 9 Turgut Şelalesi 10 Marmaris(Muğla) 10 Uçarsu Şelalesi 60 Kaş(Antalya) 11 Düden Şelaleleri Antalya 12 Kurşunlu Şelalesi 18 Antalya 13 Uçan 1 ve Uçan 2 Şelaleleri 62 / 78 Serik(Antalya) 14 Manavgat Şelalesi Manavgat Çayı Manavgat(Antalya) 15 Alara (Uçansu) Şelalesi Gündoğmuş(Antalya) 16 Tarsus Şelalesi Tarsus (İçel) 17 Papazın Bahçesi Şelalesi Berdan çayı Çamlıyayla (İçel) 18 Saklıkent Şelalesi Yığılca (Düzce) 19 Güzeldere Şelalesi 120 Gölyaka (Düzce) 20 Aydınpın

Türkiye'nin Sınır Kapıları

Resim
Türkiye'nin sınır kapıları, bulundukları il ve bağladıkları komşu ülke aşağıdaki tabloda verilmiştir. (2009) Sınır Kapısı Bulunduğu İl Bağladığı Ülke Türkgözü Sınır Kapısı Ardahan - Posof Gürcistan Sarp Sınır Kapısı Artvin - Hopa Gürcistan Akyaka Sınır Kapısı Kars Ermenistan Dilucu Sınır Kapısı Iğdır Nahcivan (Azerbaycan) Gürbulak Sınır Kapısı Ağrı - Doğubeyazıt Iran Kapıköy Sınır Kapısı Van - Özalp İran Esendere Sınır Kapısı Hakkari - Yüksekova İran Habur Sınır Kapısı Şırnak - Silopi Irak Cizre Sınır Kapısı Şırnak - Cizre Suriye Girmeli Sınır Kapısı Mardin - Nusaybin Suriye Şenyurt Sınır Kapısı Mardin Suriye Ceylanpınar Sınır Kapısı Şanlıurfa Suriye Akçakale Sınır Kapısı Şanlıurfa Suriye Mürşitpınar Sınır Kapısı Şanlıurfa Suriye Karkamış Sınır Kapısı Gaziantep Suriye Çobanbey Sınır Kapısı Gaziantep Suriye Öncüpınar Sınır Kapısı Kilis Suriye Islahiye Sınır Kapısı Hatay Suriye Cilvegözü Sınır Kapısı Hatay Suriye Kafbeyaz (Yiğitoğlu) Sınır Kapısı Hatay (KAPALI)

Türkiye'de Çıkarılan Madenler ve Enerji Kaynakları

Resim
Yerkabuğunun farklı derinliklerinden çıkarılan, ekonomik değer taşıyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yılında kurulan M.T.A. ile özel sektör tarafından yürütülmektedir. Türkiye’de Çıkarılan Önemli Madenler Demir: En zengin demir yataklarımız, Divriği (Sivas) En çok çıkarıldığı yer, Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balıkesir), Dikili ve Torbalı (İzmir) ve Simav (Kütahya), Payas (Hatay) çevresinde bulunmaktadır. Ereğli, Karabük ve İskenderun’da demir – çelik işletmelerinde işlenir. Bakır: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakır yatakları, çoğu kez kurşun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakır yataklarımız Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) ve Köprübaşı (Giresun) bu bölgedeki başlıca yataklardandır. Ayrıca Maden (Elazığ) ve Ergani (Diyarbakır)'de de bakır yatakları mevcuttur. Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden olduğundan, madeni eşya yapımı

Türkiye'de Demiryolunun Tarihi Gelişimi

Resim
Anadolu insanı buharlı lokomotifin ilk kullanılmasından 33 yıl sonra 1856 yılında demiryolu ile tanışır. Türkiye'de ilk demiryolu Sultan Abdülmecit zamanında , 1856'da bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla İzmir-Aydın arasında 130 km. olarak inşa edilir. Yapımı 10 yıl süren bu hat 1866 yılında Sultan Abdülaziz zamanında tamamlanır. 1871 tarihinde saraydan çıkarılan bir irade ile Haydarpaşa-İzmit hattının devlet eliyle yapımına başlanır ve 91 km.lik hat 1873 yılında bitirilir. Ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle Anadolu Demiryolları ile Bağdat ve Cenup demiryollarının yapımları Alman sermayesi ile gerçekleştirilir. İmtiyaz verilen başka bir İngiliz şirketi de İzmir-Turgutlu -Afyon hattı ile Manisa-Bandırma hattının 98 km.lik kısmını 1865 yılında tamamlar. 1896 yılında yapım imtiyazı Baron Hirsch'e verilen 2000 km.lik şark demiryollarının milli sınırlar içerisinde kalan 336 km.lik İstanbul-Edirne ve Kırklareli-Alpulu kesiminin 1888'de bitirilerek işletmeye aç

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Resim
Petrol türevi yakıtlar olan benzin, doğalgaz, motorin gibi enerji kaynakları tükenmeyen kaynaklar değillerdir. Bu enerji kaynaklarının zaman içinde tamamen tükenmesine kesin gözüyle bakılmaktadır. Gerek tükenecek bir kaynak olmaları, gerekse çevreye birçok olumsuz etkilerinin bulunması fosil yakıtların gelecekte kullanılamayacağını ortaya koymaktadır. Bu durumda tükenmeyen ve çevreye daha az zarar veren enerji kaynaklarının önemi giderek artmaktadır. Yaygın olarak kullanılan hidrolik enerjinin yanında fotovoltaik enerji gibi henüz gelişme aşamasında olan birçok enerji türü yenilenebilir özelliktedir ve doğa kaynaklarının korunmasına katkıda bulunmaktadır. Güneş Enerjisi Güneş enerjisi yenilenebilir enerji dallarından en popüler olanıdır. Doğanın doğal bir enerji kaynağı olan güneş günümüze birçok alanda kullanılmaktadır. Güneş kollektörleriyle su ısıtmak amacıyla kullanılan güneş enerjisi, güneş pili ya da güneş paneli olarak adlandırılan fotovoltaik hücrelerle elektrik üre

İnsanlığı Tehdit Eden Olaylar

Dünya'mızda Bazı Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi Yeryüzünde çok sayıda canlı yaşamaktadır. Canlılar, yaşamlarını çevreleriyle sürekli bir etkileşim içinde sürdürürler. Beslenme, barınma ve çoğalma gibi temel gereksinimlerini yaşadıkları bu doğal ortamdan karşılarlar. Doğal ortamda canlılarla cansızlar arasındaki sürekli ilişkiye doğal denge denir. Doğal ortamın zarar görmesi, doğal dengenin bozulmasına neden olur. Bu da o çevrede yaşayan canlıların, yok olması veya türlerinin azalması anlamına gelir. Canlılar arasında, bulunduğu çevreyi en çok etkileyen ve ona zarar veren insandır. Günümüzde dünya nüfusu hızla artmaktadır. Artan nüfusun beslenme, barınma vb. gereksinimlerini karşılayabilmek için doğal ortam, insanların bilinçsiz davranışları sonucunda bozulur. Ormanlar; tarla açmak, bina yapmak amacıyla veya yangınlarla yok edilir. Oysa ki ormanlar, doğal dengeyi sağlayan çok sayıda canlının barınma ve beslenme ortamıdır. Ayrıca çevreyi canlı tutan, güzell

Hindistan

Resim
Yüzölçümü: 3,287,590 km² Yönetim biçimi: Parlamenter Federal Cumhuriyet Başkent: Yeni Delhi Nüfusun etnik dağılımı: Hint-Aryan %72, Dravidian %25, Moğol ve diğer %3 (2000) Din: Hindu %81.3, Müslüman %12, Hıristiyan %2.3, diğer %4.4 (2000) Dil: İngilizce, Hintçe, Bengali (resmi), Telugu (resmi), Marathi (resmi), Tamil (resmi), Urdu (resmi), Gujarati (resmi), Malayalam (resmi), Kannada (resmi), Oriya (resmi), Punjabi (resmi), Assamese (resmi), Kashmiri (resmi), Sindhi (resmi), Sanskrit (resmi), Hindustani 1. COĞRAFİ KONUM Nüfus bakımından dünyanın ikinci; yüzölçümü bakımından ise dünyanın 7. büyük ülkesi olan Hindistan; Kuzey Yarımkürede Güney Asya'da Hint Yarımadası üzerinde yer almaktadır. Ülkenin Güneyinde Hint Okyanusu, Doğusunda Bengal Körfezi, Batısında Umman Denizi ve Kuzeyinde Himalayalar yer almaktadır. 2. MUSON RÜZGARLARI Ülkede görülen başlıca iklim tipleri karasal iklim, çöl iklimi ve muson iklimidir. Bölgede yazın etkili olan ve Hint Okyanusu üzerinden Him

Japonya

Resim
Yüzölçümü: 377,835 km² Yönetim biçimi: Meşruti Monarşi Başkent: Tokyo Diller: Japonca Nüfus: 127,530,000 (2009) Din: Shinto ve Budizm %84, diğer %16 1. COĞRAFİ KONUM Japonya, Asya'nın doğu kenarı boyunca bir yay oluşturacak şekilde kuzeydoğudan güneybatıya uzanan dağlık bir takımada grubu üzerinde yer almaktadır. Dört büyük ada Japonya'nın % 97'sini kaplar. Geriye kalan % 3'lük bölümü ise yaklaşık 3900 tane küçük adadan oluşur. Ülke doğu ve güneyden Büyük Okyanus, kuzeyden Ohotsk Denizi, batıdan Japon Denizi ile çevrilidir. Ülkeyi çevreleyen denizler, Japonya'nın "izole ve kendi uygarlığını geliştirebilmiş bir adalar ülkesi" olarak tanınmasında etkili olmuştur. 2. GÜNEŞİN ÜLKESİ Japonca adını oluşturan kanji karakterler "güneş" ve "köken" anlamına gelir. Bu nedenle Japonya "Doğan Güneşin Ülkesi" diye de bilinir. 3. MUSONLAR Japonya'da muson iklimi egemendir .Ancak enleme ve yüksek-liğe bağlı olarak

Atıkların Çevreye Etkileri

Tekniğine göre uzaklaştırılamayan ve depolanamayan katı atıklar ve çöpler önemli derecede çevre kirlenmesine neden olmakta, halk sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Çöplerin toplanması, geri kazanılması ve imha edilmesi hâlâ önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Evsel ve ticari yapılardan, endüstriyel işlemlerden atılan her türlü madde katı atık tanımına girmektedir. Katı atıklar, genelde evsel ve endüstriyel atıklar olarak iki kategoride incelenmekte, çevre ve insan sağlığı üzerinde yarattıkları etkiler dolayısıyla da ikinci bir sınıflandırmaya tabi tutulmaktadırlar. Bu ikinci sınıflandırmaya göre tehlikeli olarak sözü geçen atıklar hem kısa dönemli akut etkiler doğuran hem de uzun dönemde çevre üzerinde potansiyel bir tehdit oluşturan maddelerdir. Söz konusu tehlike atıkların bileşiminde bulunan maddelerden kaynaklandığından evsel, kentsel, ticari, tıbbi, endüstriyel kaynaklı tüm atıklarda bulunabilecek çeşitli bileşenlerin, bu atıkların tehlikeli, zararlı olmasına yol açab

Atık Çeşitleri

Resim
Dünyada ve Türkiye'de gelişen endüstriyel faaliyetlerle birlikte, plansız kentleşme ve hızlı nüfus artışı devam etmektedir. Bu değişimlere paralel olarak üretim ve tüketimdeki önemli artışlar sonucu kişi başına düşen çöp, atık ve artık miktarı da çoğalmaktadır. Atıklar ; toplanmaları, taşınmaları, geri kazanılmaları, zararsız hale getirilmeleri ve bertaraf açısından dört grupta incelenir. Evsel Katı Atıklar Büyük yerleşim merkezlerinin karşılaştıkları en önemli sorunlardan birisi de, kentsel çöpler, yani evsel atıklardır. Evsel atıkları kısaca evlerden atılan tehlikeli ve zararlı katı atık kavramına girmeyen, mutfak, bahçe gibi yerlerden gelen katı atıklar olarak tanımlayabiliriz. Evsel katı atıkların çoğunu organik atıklar, kalan kısmını ise kağıt, karton, tekstil, plastik, deri, ağaç, metal, cam ve kül gibi maddeler oluşturur. Tehlikeli Endüstriyel Atıklar Çevre problemlerinin çoğu sebep ve potansiyel çözümlerine göre, kimyasal maddelerden kaynaklanan sorunlardır.

Gürültünün Tanımı ve Çeşitleri

Resim
Gürütünün değişik tanımları vardır. Bunlardan birkaçı şöyledir: - İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengeleri bozabilen, iş performansını azaltan, çevrenin hoşnutluğunu ve sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliği türüdür. - İstenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen ses. - Ses dalgaları halinde yayılan bir enerji şeklidir. Yayılması havadaki moleküllerin titreşmesi vasıtası ile oluşur (Havası boşaltılmış bir fanus içindeki zilin sesi duyulmaz). Ses dalgaları havadaki moleküllerle, basınç da gene aynı şekilde havadaki moleküllerle ilgili olduğundan, ses dalgalarına, basınç dalgaları da denir. Ses dalgaları kendilerini kulağa yaptıkları basınçla hissettirirler. Bu basınç sesin cinsine göre büyük değişiklikler gösterir.  Çeşitli seslerin kulağa karışmasına gürültü denir. Gürültü çeşitli kaynaklardan çıkan, birbiriyle ilgisi olmayan seslerdir. Böyle ses karışımlarının, uyumlu ses karışı