Yeraltı Suyu Kirliliği

Yağmur suyu yer yüzeyine gerek inmeden, gerekse indiği andan itibaren kirlilik oranında artış olur. Organik ve anorganik partiküller, hayvansal ve bitkisel artıklar, doğal ve yapay gübreler, pestisidler ve mikroorganizmalar su ile yeraltına doğru taşınır. Yüzey kısımlarındaki toprak tabakasında, zemin cinsi özelliklerine de bağlı olarak önemli miktarlarda iyileşme sağlanabilir. Askıdaki maddeler hemen tamamıyla süzülme yoluyla uzaklaşır. Organik maddeler ayrışır, mineraller bitkiler tarafından alınır, suyun oksijen içeriği azalırken CO² miktarı artar. Suyun süzülmesi sırasında organik maddenin kısıtlı oluşu nedeni ile mikroorganizmalar büyük ölçüde azalmakta, bakteri ölümü sonucu ortaya çıkan organik maddeler, daha alt kısımlarda başka bakteriler tarafından kullanılmaktadır.

Yeraltı suyunun kirlenmesi ve derecesinin ülkeden ülkeye ve yerel olarak önemli değişiklikler gösterebilmesine karşılık, kirlenmenin temel nedenlerini büyük başlıklar altında toplamak mümkündür.

Yeraltı sularının kirlenmesinin en büyük nedeni, evsel atıkların bu sulara karışmasıdır. Kanalizasyon gibi alt yapısı eksik olan yerleşmelerde fosseptik çukurlarından sızan sular yeraltına taşınabilmektedir. Mikroorganizmalar yeraltı suyuna taşınım sırasında doğal olarak temizlenmeye uğrar. Ancak deterjan gibi parçalanmaya karşı dayanıklı bileşikler yeraltı suyuna ulaşarak içme suyu açısından sorun yaratabilmektedir. Mesela; İzmir - Bornova ovasında yapılan çalışmalarda, yeraltı sularında kaliform bakterisi tespit edilmiştir. Bunun sebebinin evsel atıklardan; lağım suları, deterjan suları ve çöpler olduğu anlaşılmıştır.

Yeraltı suyu kirlenmesinde etkili olan bir diğer unsur da, endüstriden kaynaklanan kirliliktir. Endüstri kuruluşları çoğunlukla alüvyal ovalarda kurulmuştur. Gevşek litolojiye sahip alüvyal sahalarda yüzeye bırakılan atıklar, kısa zamanda yeraltına sızarak kirlenmeye neden olmaktadır. Mesela; Kemalpaşa Ovası'nda yeraltı suyunda siyanür, Bornova'da yeraltı suyunda tuz tespit edilmiştir.

Yeraltı sularının kirlenmesinde tarımda kullanılan ve son 25-30 yılda hızla miktarları artan tarım ilaçları, doğal ve yapay gübrelerin miktarındaki hızlı artıştır. Buna paralel olarak da yeraltısularında nitrat, azot ve pestisid oranlarının arttığı tespit edilmiştir. Bursa ovasındaki yeraltı sularında nitrat ve azot; Çukurova'daki yeraltı sularında pestisid kirlenmesi gözlenmiştir.

Yeraltı suyunun kirlenmesinin diğer önemli nedenlerinden biri de aşırı su çekimidir. Aşırı çekim yeraltı suyundan fazla miktarda tatlı su alınması, özellikle tatlı su basıncının düşmesi sonucu tuzlu suyun yeraltındaki o bölgeye ulaşmasıdır. Bunun bir sonucu olarak deniz suyu çok miktarda karalara sokulmuştur. 1985 yılında Bornova'da yapılan 7 sondaj çalışmasında açılan kuyuların 3'ünde tuzlu su tespit edilmiştir.

Yeraltı suları yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı kirlenebileceği gibi yeraltı suları, yeraltına temas ettikleri kayaçlardaki radyoaktif elementleri bünyesine alarak doğal olarak da kirlenebilmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Coğrafya Dersleri Kazanımları Listesi

Coğrafi Konumun Türkiye Ekonomisine Etkileri

2014 TÜİK Tarım ve Hayvancılık Verileri