Ötrofikasyon | Göl Kirliliği

Akarsulara göre akış kısıtlaması olan göllerdeki kirliliğin boyutları daha farklıdır. Bir gölün drenaj alanındaki kaya tipi, göl suyunun anorganik bileşimini belirleyen, en önemli unsurdur. Özellikle dışarıya akışı olmayan göller başta olmak üzere tüm havzadaki kirlilikler örneğin; ağır metaller, zor parçalanabilir. Pestisidler gibi bozulmayan kirleticilerin giderek kirlilik potansiyelini arttırmaları, yüzeysel sular arasında kirlenmeye karşı en hassas su grubunu oluşturan göllerin muhafazasında ne denli hassar, olunması gerektiğini ortaya koyar. Bir gölün oksijensiz hale geçmesinde, gölün asimilasyon kapasitesinin önemi çok büyüktür. İkincil kirlenme adı da verilen ötrofikasyon ise, göllerde fosforca zengin olan evsel atık suların, tarımsal drenaj suları ve bazı endüstriyel atıkların, gölde beslenmeyi arttırarak fotosentezle aşırı alg üremesine ve anorganik madde miktarının artmasına neden olmasından dolayı, birtakım kimyasal değişikliklerle meydana gelir. Derinlerde oksijen yokluğu nedenleriyle demir ve mangan bileşikleri çözünmüş halde suda dağılır. Dibe çöken organik maddeler (ölü, alg, bitki vb.) orada ayrışarak H²S gibi kötü kokulu gazların oluşmasına neden olurken CH² ve CO² gibi gazlar da çıkarak su kalitesinin bozulmasına sebep olurlar.

Göl kirlenmesinde temel taşınım yolları, akarsular ve atmosferdir. Akarsuların partikül yükü çözünmüş ve askıdaki maddelerin miktarının önemli bir bölümü, erozyon ve kimyasal çözünme sonucu oluşur. Bu girdilerde, arazi kullanımındaki değişim ve yağmurun asitlenmesi gibi nedenlerle artış olabilir. Göle giren kirleticilerin büyük bir kısmı akarsular, endüstriler ve drenaj yoluyla taşınmasına karşılık, atmosferle kirlilik taşımını küçümsenmemelidir. Atmosfer, çeşitli maddelerin uzun mesafelere taşınımını sağlar. Bu maddeler, fosil yakıtların yanma ürünleri (kükürt ve azot oksitleri, hidrokarbonlar), endüstri gaz atıkları ya da helojenürlü hidrokarbonlar olabilir.

Ötrofikasyon Nedir?


Ötrofikasyon, su ortamında (özellikle göllerde) besin zenginleşmesi ve sonuçta aşırı miktarda organik madde üretim süreci için kullanılan bir terimdir. Ötrofikasyon, doğal olarak cereyan eden bir olay olmakla beraber, insan faaliyetleri sonucu olan etkilerle hızı artar. Böylece ötrofikasyon, yağmur suyu, kullanılmayan arazilerden gelen yüzeysel sular, kayaların aşınması ve bitki polenleri gibi nedenlerle oluşuyorsa "doğal ötrofikasyon" dan söz edilebilir. Ancak ötrofikasyon çoğunlukla, insan aktiviteleri, arazi kullanımı ve tarımsal girdiler gibi, evsel ve endüstriyel atık suların su alıcı ortamına ulaşması gibi nedenlerle yapay olarak ortaya çıkmaktadır.

Bir su kütlesinin ötrofikasyonu, halk tarafından, aşırı alg büyümesi gözlenerek ve dolayısıyla kullanımın uygunsuz hale gelmesi sonucu belirlenebilir. Gerçekte olay daha komplekstir.

Ötrofikasyon | Göl Kirliliği

Ötrofikasyonla Gözlenen Olaylar


1. Su organizmaları ve bitki kütlesindeki artış
2. Organizma tipinde değişim, örneğin; yeşil alge ilaveten mavi-yeşil alg üremesi gibi.
3. Suyun ışık geçirgenliğinin azalması ve renk artışı.
4. Göl derinliği boyunca oksijen tabakalaşması oluşması ve yoğun oksijen derişimi ölçeklerinde maksimum ve minimum değerler gözlenmesi.
5. Tabakalaşmanın olduğu dönemlerde derin bölgelerde oksijen konsantrasyonunun azalması.
6. Çözünmüş azot ve fosfor derişiminde artış.

Besin girdisi devam ettikçe C, N ve P ihtiva eden maddelerin miktarı fazlalaşır ve algler anormal denecek derecede artar. Buna bağlı olarak, zooplanktonlar ve balıklar da çoğalır. Bunların ölüleri gölün dibine çöker ve bakteriler için besin kaynağı olur. Böylece, bakteriler alabildiğince çoğalır (aerobik hayat). Bunlar, gölde çözünen oksijeni tüketir ve gölün dibinde anaerobik hayat başlar. Anaerobik hayat gitgide gölün üst tabakalarına doğru yükselir ve metalimniyonu (gölün orta kısmı) kaplar. Buradan da epilimniyona (gölün üst tabakasına) kadar çıkar. Böylece göl bulanık bir hal alır ve güneş ışınları gölün derinliklerine kadar inemez. Bunun sonucu algler, sadece epilimniyonun yüzeyinde çoğalır. Böylece algler tarafından göle yeterince oksijen verilemez ve gölün çözünmüş oksijen konsantrasyonu sıfır olur. Bunun sonunda anaerobik hayat göle iyice yerleşir ve aerobik hayat son bulur. Gölün yüzeyi yeşil alg örtüleriyle kaplanır ve göl, çamur çukuru (bataklık) halini alır. Bu olayın toplamına ötrofikasyon denir. Ötrofikasyonun meydana gelmesi doğal olarak binlerce yılda olmasına rağmen antropojenik faaliyetler sonucu bir göl, 10-15 yıl içinde bataklık haline gelir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Coğrafya Dersleri Kazanımları Listesi

Coğrafi Konumun Türkiye Ekonomisine Etkileri

2014 TÜİK Tarım ve Hayvancılık Verileri