Gürültünün Tanımı ve Çeşitleri
Gürütünün değişik tanımları vardır. Bunlardan birkaçı şöyledir:
- İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengeleri bozabilen, iş performansını azaltan, çevrenin hoşnutluğunu ve sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliği türüdür.
- İstenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen ses.
- Ses dalgaları halinde yayılan bir enerji şeklidir.
Yayılması havadaki moleküllerin titreşmesi vasıtası ile oluşur (Havası boşaltılmış bir fanus içindeki zilin sesi duyulmaz). Ses dalgaları havadaki moleküllerle, basınç da gene aynı şekilde havadaki moleküllerle ilgili olduğundan, ses dalgalarına, basınç dalgaları da denir. Ses dalgaları kendilerini kulağa yaptıkları basınçla hissettirirler. Bu basınç sesin cinsine göre büyük değişiklikler gösterir.
Çeşitli seslerin kulağa karışmasına gürültü denir. Gürültü çeşitli kaynaklardan çıkan, birbiriyle ilgisi olmayan seslerdir. Böyle ses karışımlarının, uyumlu ses karışımı olan müzikle bir ilgisi yoktur.
Ses şiddetinin ölçüm birimi, DESİBEL'dir. dB simgesi ile gösterilir. Desibel, insan kulağının en çok hassas olduğu orta ve yüksek frekansların özellikle vurgulandığı bir ses değerlendirme birimidir.
Desibel değerlerine göre sesler şöyle gruplandırılabilir:
Seslerin başka bir araştırıcıya göre sınıflandırılması ise aşağıdaki şekildedir:
Önemli bir çevre sorunu olan gürültü, Romalılar devrinde bile çeşitli tedbirlerle önlenmeye çalışılmıştır. Mesela; gece karanlık bastıktan sonra taş kaldırma araçlarının çalışması yasaklanmıştır.
İnsana, diğer canlılara ve çevreye birçok zararı olan gürültünün birçok kaynağı vardır. Çok eski zamanlardan beri önemli bir problemdir. Ancak, 20. yy.'dan sonra sanayileşme, hızlı nüfus artışı, plansız şehirleşme, motor ve motorlu araçların sayısındaki hızlı artış gürültüyü de çok büyük boyutlara çıkarmıştır.

Bu çevre sorununun belli başlı kaynakları aşağıdaki şekilde üç ana grupta incelenebilir:
a- Yapı İçi Gürültüler: Yapıların içinde yer alan her türlü mekanik ve elektronik sistemler ile çeşitli hayati faaliyetlerden doğan gürültülerdir ki, ayrı veya bitişik yapılardaki kullanıcıları da etkilemektedir.
Örnek olarak; ev araçları, müzik setleri, yüksek sesli konuşmalar, ayak sesleri, eşya sürtünmeleri, darbeler, büro gürültüleri, çeşitli makina, donatım (asansör, sıhhi tesisat, havalandırma, hidrofor sesi vb.) gürültüleri verilebilir.
b- Yapı Dışı Çevre Gürültüleri: Yapıların dışında yer alan, gerek yapı içindeki hacimleri, gerekse yapı dışındaki açık alanları kullanan bireyleri etkileyen gürültülerdir. Buralar da kendi içinde şöyle sınıflandırılabilir:
1- Ulaşım Gürültüleri (Karayolu, Demiryolu, Hava alanı)
2- Endüstri Gürültüleri (Endüstri araç, makina, işyeri gürültüsü)
3- Yapım Gürültüleri (İnşaat, yol yapımı, yıkımı... vb.)
4- Rekreasyon Gürültüleri (Eğlence yerleri, çocuk bahçesi, spor alanları, atış alanları ... vs.)
5- Ticari Amaçlı Gürültüler (Açık hava sinemaları, eğlence yerleri, reklam, müzik yayınları, sesli satıcılar...)
c- Doğal Gürültüler
1- Yanardağ patlamaları
2- Yağmur
3- Şimşek
4- Rüzgâr
5- Zelzeleler (Depremler)
6- Su altı gürültüleri (zelzeleden kaynaklanan)
Bazı gürültü kaynaklarının çıkarttığı desibel miktarları
Yukarıda da görüldüğü gibi en önemli gürültü kaynağı endüstri tesisleri ve motorlu deniz, kara ve hava ulaşım araçlarıdır.
Gürültü Şiddetlerinin Toplanması (dB değerleri):
Gürültü şiddetleri (dB), iki basıncın oranının logaritması ile orantılı olduğundan, iki kaynaktan gelen gürültüler aritmetik olarak toplanmaz. Mesela; bir kaynaktan gelen gürültünün şiddeti 60 dB, bir başka kaynaktan geleni 90 dB ise o noktadaki gürültü 150 dB değil, 90 dB den biraz fazladır. Genel olarak, aynı büyüklükteki iki sesten ancak 3 dB büyüklükte bir bileşke ses ortaya çıkar. Mesela; iki tane 80 dB lik sesten ancak 83 dB'lik bir bileşke ses meydana gelir. Bir ses diğerinden 10 dB kadar farklıyla küçüğün katkısı ihmal edilir. Örneğin; seslerden biri 70 diğeri 60 dB ise, toplam 70 dB kabul edilir.
Gürültü, gürültümetre ile ölçülür.
Bir fabrikadaki gürültü şiddeti 80 db ise, 3 m. den karşılıklı konuşmak; gürültü 65 dB ise, telefonla konuşmak mümkün değildir.
Böyle insan sesinin veya telefon sesinin daha şiddetli başka bir sesle bastırılmasına sesin maskelenmesi denir.
Günümüzde şehirlerde yaşayan insanların ağır hayat şartları, yıpratıcı çalışmaları sebebi ile bozulan fizyolojik ve psikolojik sağlığı, gürültüden etkilenmesini arttırmış, gürültüye karşı dayanıklılığı ve hoş görüyü oldukça azaltmıştır.
Ayrıca gürültünün kaynağını bilememe ve gürültünün azarlamayacağı inancı psikolojik yıpranmaya yol açmaktadır.
Yaptığı olumsuz etkilere göre gürültünün insana etkisi aşağıdaki şekilde gruplandırılmaktadır:
Gürültü, insanlar üzerinde ana hatları ile 4 şekilde olumsuz etkiler göstermektedir. Bunlar:
1- İşitme Sistemine Etkisi Gürültü işitme sistemine geçici ve kalıcı olarak iki şekilde etki yapmaktadır. Geçici etkisi, geçici işitme kaybı, duyma eşiği (noktası) kayması veya duyma yorulması olarak bilinen işitme duyarlılığındaki geçici kayıptır. Gürültü ile etkileşim çok fazla olursa, işitme sistemi eski özelliğine kavuşamamakta ve bu durumda kalıcı işitme kaybı ortaya çıkabilmektedir.
2- Fizyolojik Etki Gürültü, günümüzün en önemli stres kaynaklarından biridir. Ani gürültüler, kişilerin kalp atışlarında (nabız), solunum hızında, kan basıncında, metabolizmasında, görme keskinliğinde, hatta derisinin elektrik direncinde değişmelere sebep olmaktadır. Gürültüler kesilince bu olumsuzluklarda ortadan kalkmaktadır.
Eğer gürültü sürekli ise, yüksek kan basıncının kalıcı olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca uykusuzluk, gürültüden kaynaklanan en önemli sağlık problemidir.
Bunlara ilave olarak gürültünün migren, ülser, kalp krizi, dolaşım bozukluklarına da sebep olduğu ileri sürülmektedir. Ancak, kulak rahatsızlıkları dışındaki belirtiler ispatlanmış değildir.
3- Psikolojik Etki Gürültülü ortamlarda çalışan kişiler, rahatsız, tedirgin ve sinirli olmakta, fakat gürültü kalktıktan sonra da tedirginlik, sinirlilik hali devam edebilmektedir. Sinirli insanlarda mide, barsak rahatsızlıklarının olma ihtimali her zaman diğer insanlara göre daha fazladır. Bilinen gürültü sınır değerlerinin aşıldığı yerlerde yorgunluk ve zihinsel faaliyetlerde yavaşlama gözlenmektedir.
Ani gürültüler ise, insanlarda korku yaratabilmekte fakat bu zamanla ortadan kalabilmektedir.
4- Performans Etkisi İş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozukluğu, hareketlerinin engellenmesi gibi etkiler şeklindedir. Gürültünün iş verimliliği üzerindeki etkileri araştırılmış ve karmaşık işlemlerin yapıldığı ortamların sessiz, sakin, basit işlemlerin yapıldığı ortamların ise biraz gürültülü olması gerektiğini göstermiştir. Araştırmalar hangi ortamda olursa olsun çok gürültülü ortamlarda, iş verimliliği ve üretimin düştüğünü ayrıca, iş kazalarının da arttığını göstermiştir.
Bir taşıttan çıkan gürültünün önlenmesi için uygun susturucunun tasarımı, imalatı, yapıların ses yalıtımlarını arttırıcı önlemler alınması, trafik gürültüsünü önlemek için hız kontrolü ve sinyalizasyon tedbirleri alınabilecek ilk tedbirler olarak düşünülmelidir.
Dünya'da bu konuda birçok tedbirler alınmıştır. Yurdumuzda da gürültü ile ilgili yasal düzenlemeler 11 Aralık 1986'da, 19308 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Gürültü Kontrol Yönetmeliği" vardır.
- İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengeleri bozabilen, iş performansını azaltan, çevrenin hoşnutluğunu ve sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliği türüdür.
- İstenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen ses.
- Ses dalgaları halinde yayılan bir enerji şeklidir.
Yayılması havadaki moleküllerin titreşmesi vasıtası ile oluşur (Havası boşaltılmış bir fanus içindeki zilin sesi duyulmaz). Ses dalgaları havadaki moleküllerle, basınç da gene aynı şekilde havadaki moleküllerle ilgili olduğundan, ses dalgalarına, basınç dalgaları da denir. Ses dalgaları kendilerini kulağa yaptıkları basınçla hissettirirler. Bu basınç sesin cinsine göre büyük değişiklikler gösterir.
Çeşitli seslerin kulağa karışmasına gürültü denir. Gürültü çeşitli kaynaklardan çıkan, birbiriyle ilgisi olmayan seslerdir. Böyle ses karışımlarının, uyumlu ses karışımı olan müzikle bir ilgisi yoktur.
Ses şiddetinin ölçüm birimi, DESİBEL'dir. dB simgesi ile gösterilir. Desibel, insan kulağının en çok hassas olduğu orta ve yüksek frekansların özellikle vurgulandığı bir ses değerlendirme birimidir.
Desibel değerlerine göre sesler şöyle gruplandırılabilir:
0-30 Desibel arası | Çok sessiz |
30-50 Desibel arası | Sessiz |
50-60 Desibel arası | Orta derecede gürültü |
60-70 Desibel arası | Gürültülü |
70-80 Desibel arası | Çok gürültülü ortam |
Seslerin başka bir araştırıcıya göre sınıflandırılması ise aşağıdaki şekildedir:
Gürültü | dB (Desibel) |
İşitilebilen | 0 desibel |
Sakin yerde bir ev | 30 desibel |
Ortalama bir ev | 40 desibel |
Bir iş yeri | 50 desibel |
Normal konuşma | 60 desibel |
Orta ağırlıkta trafik | 70 desibel |
Kulağın rahatsız olduğu | 85 desibel |
Ağır trafik | 90 desibel |
Hava kompresörü | 95 desibel |
500 m.'den uçan jet uçağı | 120 desibel |
Önemli bir çevre sorunu olan gürültü, Romalılar devrinde bile çeşitli tedbirlerle önlenmeye çalışılmıştır. Mesela; gece karanlık bastıktan sonra taş kaldırma araçlarının çalışması yasaklanmıştır.
İnsana, diğer canlılara ve çevreye birçok zararı olan gürültünün birçok kaynağı vardır. Çok eski zamanlardan beri önemli bir problemdir. Ancak, 20. yy.'dan sonra sanayileşme, hızlı nüfus artışı, plansız şehirleşme, motor ve motorlu araçların sayısındaki hızlı artış gürültüyü de çok büyük boyutlara çıkarmıştır.
Gürültünün Kaynakları

Bu çevre sorununun belli başlı kaynakları aşağıdaki şekilde üç ana grupta incelenebilir:
a- Yapı İçi Gürültüler: Yapıların içinde yer alan her türlü mekanik ve elektronik sistemler ile çeşitli hayati faaliyetlerden doğan gürültülerdir ki, ayrı veya bitişik yapılardaki kullanıcıları da etkilemektedir.
Örnek olarak; ev araçları, müzik setleri, yüksek sesli konuşmalar, ayak sesleri, eşya sürtünmeleri, darbeler, büro gürültüleri, çeşitli makina, donatım (asansör, sıhhi tesisat, havalandırma, hidrofor sesi vb.) gürültüleri verilebilir.
b- Yapı Dışı Çevre Gürültüleri: Yapıların dışında yer alan, gerek yapı içindeki hacimleri, gerekse yapı dışındaki açık alanları kullanan bireyleri etkileyen gürültülerdir. Buralar da kendi içinde şöyle sınıflandırılabilir:
1- Ulaşım Gürültüleri (Karayolu, Demiryolu, Hava alanı)
2- Endüstri Gürültüleri (Endüstri araç, makina, işyeri gürültüsü)
3- Yapım Gürültüleri (İnşaat, yol yapımı, yıkımı... vb.)
4- Rekreasyon Gürültüleri (Eğlence yerleri, çocuk bahçesi, spor alanları, atış alanları ... vs.)
5- Ticari Amaçlı Gürültüler (Açık hava sinemaları, eğlence yerleri, reklam, müzik yayınları, sesli satıcılar...)
c- Doğal Gürültüler
1- Yanardağ patlamaları
2- Yağmur
3- Şimşek
4- Rüzgâr
5- Zelzeleler (Depremler)
6- Su altı gürültüleri (zelzeleden kaynaklanan)
Bazı gürültü kaynaklarının çıkarttığı desibel miktarları
Gürültü kaynağı | Üst gürültü seviyesi (dB) |
Otomobil | 75 |
Otobüs (şehir içi) | 85 |
Ağır vasıta | 80 |
Lokomotif (dizel motorlu, tam güçlü, 80 km. hız ile) | 85 |
Elektrikli tren (Tam yükle) | 80 |
Zincir ve iplik fabrikası | 106.5 |
Kereste fabrikası | 102.5 |
Döküm ve emaye fabrikası | 96.5 |
Makina alet fabrikası | 99 |
Sigara fabrikası | 101 |
Gazete, rotatif fabrikası | 100.5 |
Kundura fabrikası | 104.5 |
Tıp endüstri fabrikası | 98 |
Tekstil fabrikası | 97.7 |
Dokuma tezgahı | 101.5 |
Tarama dairesi | 99.5 |
İplikhane, reither makinası | 96.5 |
Yukarıda da görüldüğü gibi en önemli gürültü kaynağı endüstri tesisleri ve motorlu deniz, kara ve hava ulaşım araçlarıdır.
Gürültü Şiddetlerinin Toplanması (dB değerleri):
Gürültü şiddetleri (dB), iki basıncın oranının logaritması ile orantılı olduğundan, iki kaynaktan gelen gürültüler aritmetik olarak toplanmaz. Mesela; bir kaynaktan gelen gürültünün şiddeti 60 dB, bir başka kaynaktan geleni 90 dB ise o noktadaki gürültü 150 dB değil, 90 dB den biraz fazladır. Genel olarak, aynı büyüklükteki iki sesten ancak 3 dB büyüklükte bir bileşke ses ortaya çıkar. Mesela; iki tane 80 dB lik sesten ancak 83 dB'lik bir bileşke ses meydana gelir. Bir ses diğerinden 10 dB kadar farklıyla küçüğün katkısı ihmal edilir. Örneğin; seslerden biri 70 diğeri 60 dB ise, toplam 70 dB kabul edilir.
Gürültü, gürültümetre ile ölçülür.
Bir fabrikadaki gürültü şiddeti 80 db ise, 3 m. den karşılıklı konuşmak; gürültü 65 dB ise, telefonla konuşmak mümkün değildir.
Böyle insan sesinin veya telefon sesinin daha şiddetli başka bir sesle bastırılmasına sesin maskelenmesi denir.
Gürültünün İnsan ve Çevresine Etkileri
Gürültü, Dünya Sağlık Teşkilatı'nın "kişinin fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik durumudur" şeklinde tanımladığı insan sağlığı için bir risk oluşturması yanında, hareketlerin engellenmesi, insanın normal ilgilerine ters düşmesi, stres ve rahatsızlık ortaya çıkarması dolayısı ile istenmeyen sesler olarak tanımlanabilir.Günümüzde şehirlerde yaşayan insanların ağır hayat şartları, yıpratıcı çalışmaları sebebi ile bozulan fizyolojik ve psikolojik sağlığı, gürültüden etkilenmesini arttırmış, gürültüye karşı dayanıklılığı ve hoş görüyü oldukça azaltmıştır.
Ayrıca gürültünün kaynağını bilememe ve gürültünün azarlamayacağı inancı psikolojik yıpranmaya yol açmaktadır.
Yaptığı olumsuz etkilere göre gürültünün insana etkisi aşağıdaki şekilde gruplandırılmaktadır:
1. Derece | 30 dB - 60 dB | Konforsuzluk, rahatsızlık, öfke, kızgınlık, Konsantrasyon ve uyku bozukluğu |
2. Derece | 65 dB - 90 dB | Fizyolojik tepkiler (Kan basıncının artması, kalp atışı, solunum hızlanması, beyin sıvısındaki basıncın azalması, ani refleksler). |
3. Derece | 90 dB - 120 dB | Fizyolojik tepkilerin artması, baş ağrıları |
4. Derece | 120 dB üzeri | İç kulakta hasar ve dengenin bozulması |
5. Derece | 140 dB üzeri | Ciddi beyin tahribatı |
Gürültü, insanlar üzerinde ana hatları ile 4 şekilde olumsuz etkiler göstermektedir. Bunlar:
1- İşitme Sistemine Etkisi Gürültü işitme sistemine geçici ve kalıcı olarak iki şekilde etki yapmaktadır. Geçici etkisi, geçici işitme kaybı, duyma eşiği (noktası) kayması veya duyma yorulması olarak bilinen işitme duyarlılığındaki geçici kayıptır. Gürültü ile etkileşim çok fazla olursa, işitme sistemi eski özelliğine kavuşamamakta ve bu durumda kalıcı işitme kaybı ortaya çıkabilmektedir.
2- Fizyolojik Etki Gürültü, günümüzün en önemli stres kaynaklarından biridir. Ani gürültüler, kişilerin kalp atışlarında (nabız), solunum hızında, kan basıncında, metabolizmasında, görme keskinliğinde, hatta derisinin elektrik direncinde değişmelere sebep olmaktadır. Gürültüler kesilince bu olumsuzluklarda ortadan kalkmaktadır.
Eğer gürültü sürekli ise, yüksek kan basıncının kalıcı olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca uykusuzluk, gürültüden kaynaklanan en önemli sağlık problemidir.
Bunlara ilave olarak gürültünün migren, ülser, kalp krizi, dolaşım bozukluklarına da sebep olduğu ileri sürülmektedir. Ancak, kulak rahatsızlıkları dışındaki belirtiler ispatlanmış değildir.
3- Psikolojik Etki Gürültülü ortamlarda çalışan kişiler, rahatsız, tedirgin ve sinirli olmakta, fakat gürültü kalktıktan sonra da tedirginlik, sinirlilik hali devam edebilmektedir. Sinirli insanlarda mide, barsak rahatsızlıklarının olma ihtimali her zaman diğer insanlara göre daha fazladır. Bilinen gürültü sınır değerlerinin aşıldığı yerlerde yorgunluk ve zihinsel faaliyetlerde yavaşlama gözlenmektedir.
Ani gürültüler ise, insanlarda korku yaratabilmekte fakat bu zamanla ortadan kalabilmektedir.
4- Performans Etkisi İş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozukluğu, hareketlerinin engellenmesi gibi etkiler şeklindedir. Gürültünün iş verimliliği üzerindeki etkileri araştırılmış ve karmaşık işlemlerin yapıldığı ortamların sessiz, sakin, basit işlemlerin yapıldığı ortamların ise biraz gürültülü olması gerektiğini göstermiştir. Araştırmalar hangi ortamda olursa olsun çok gürültülü ortamlarda, iş verimliliği ve üretimin düştüğünü ayrıca, iş kazalarının da arttığını göstermiştir.
Gürültü Kontrolü
İnsan ve çevresini pek çok yönden olumsuz yönde etkileyen gürültü herşeyden önce eğitimle önlenmelidir. Ancak, eğitim meyvesi geç alınan bir faaliyet olduğu için bununla birlikte teknik tedbirler ve kanuni (yasal) tedbirler acil olarak alınmalıdır.Bir taşıttan çıkan gürültünün önlenmesi için uygun susturucunun tasarımı, imalatı, yapıların ses yalıtımlarını arttırıcı önlemler alınması, trafik gürültüsünü önlemek için hız kontrolü ve sinyalizasyon tedbirleri alınabilecek ilk tedbirler olarak düşünülmelidir.
Dünya'da bu konuda birçok tedbirler alınmıştır. Yurdumuzda da gürültü ile ilgili yasal düzenlemeler 11 Aralık 1986'da, 19308 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Gürültü Kontrol Yönetmeliği" vardır.
Yorumlar
Yorum Gönder