Türkiye'nin Jeopolitik Konumu ve Önemi

Jeopolitik; yabancı kökenli bir kelimedir. Coğrafi şartların özellikle coğrafi konumun siyasetteki rolünü ortaya koyar.

Türkiye'nin dünya üzerindeki yeri jeopolitik açıdan büyük önem taşır. Ülkemiz eski dünya denilen Asya Avrupa ve Afrika kıtalarının tam ortasına yakın bir yerdedir. Bugün Türkiye bu konum özelliği dolayısıyla idare şekilleri kültürleri ve ekonomik yapıları itibariyle çok farklı ülkelerin arasında bulunmaktadır. Çok eski tarihlerden itibaren doğu ile batı arasında bir köprü durumundadır.

Son yüzyılda Orta Doğu ile Batı Avrupa arasında ekonomik ve ticari yakınlık artmıştır. Orta doğu'nun petrolüne karşılık mamül madde ve çok çeşitli gıda maddelerinin ticareti kara yolu ile ülkemiz üzerinden yapılmaktadır. Ayrıca Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkelerin Orta Doğu ve Batı ile olan deniz ticareti boğazlar yolu ile yapılmaktadır.

Türkiye farklı siyasi yönetimlere sahip ülkelerin arasında yer alır ve bu ülkelerle ortak sınırlara sahip bir ülke durumundadır. Bununda dünyada başka örneği yoktur.Bu durum ülkemizin önemini her konuda arttırır.

Türkiye II.Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan "NATO" nun üyesidir. Bu topluluk Avrupa ile Kuzey Amerika ülkelerininortak savunma için kurduğu bir topluluktur. Türkiye Nato2ya 1952 yılında katılmıştır. Ülkemiz batı ülkeleriyle sıkı bir işbirliği içindedir.

Türkiye müslüman bir ülke olduğundan islam devletleriyle de bağlarını geliştirmek ve bu ülkelerle işbirliği içinde bulunmak için 1969 yılında İslam Konferansı Teşkilatı'na üye olmuştur. Ayrıca Karadeniz Ekonomik İşbiliği Teşkilatının da kurucularındandır.

Türkiye, 185 dünya ülkesi içinde nüfus itibarıyla 16′ncı, toprak büyüklüğü itibarıyla 32′nci ve ekonomik gücü itibarıyla 16′ncı sırada olan bir dünya devletidir. Türkiye, jeopolitik ve jeostratejik mevkii itibarıyla;

• Dünyanın en önemli petrol rezervlerine sahip Orta Doğu ve Hazar Havzası,
• Önemli deniz ulaştırma yollarının kavşağı durumunda bulunan Akdeniz Havzası,
• Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan Karadeniz Havzası ve Türk Boğazları,
• SSCB ve Yugoslavya’nın dağılması sonucu yapısal değişikliklere uğrayan Balkanlar,
• Etnik çatışmalar yanında, zengin tabiî kaynaklara sahip Kafkasya ve bunun daha ötesinde Orta Asya’nın oluşturduğu coğrafyanın merkezinde etkili bir konumda bulunmaktadır.

Üç kıtayı birbirine bağlayan ve çok önemli bir jeostratejik konuma sahip olan Türkiye, aynı anda bir Avrupa, Asya, Balkan, Kafkas, Ortadoğu, Akdeniz ve Karadeniz ülkesidir. Kısacası Türkiye bir Avrasya ülkesidir. Türkiye’nin jeostratejik önemini pekiştiren diğer özellikleri ise;

• Demokratik, laik, sosyal hukuk devletine sahip ve piyasa ekonomisini kabul etmiş bir ülke olarak batı sistemlerini uygulaması ve batının tüm kurumlarıyla bütünleşmeyi benimsemiş olması,
• 1990′lı yıllardan itibaren büyük değişmelere sahne olan Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle tarihten gelen kültür birliğine ve gelişen olumlu ilişkilere sahip olması,
• Kafkasya ve Orta Asya petrol ve doğal gazınınbatıya ulaştırılması için belirlenen güzergâhlardan birini ve en önemlisini ihtiva etmesi,
• BM ve NATO’nun barışı koruma, bölgesel güvenlik ve istikrara yönelik girişimlerine iştirakleri ve bazılarında üstlendiği öncü rol ile Avrupa Güvenlik Mimarîsi üzerinde tartışılmaz bir ağırlığa sahip olması ve nitelik ve nicelik olarak Avrupa’da ve bölgesinde güçlü bir Silahlı Kuvvetlere sahip olmasıdır.

20′nci yüzyılın sonlarında dünyadaki köklü ve hızlı gelişmeler, Türkiye’ye hem farklı sorumluluklar yüklemiş, hem de yeni fırsat ve ufuklar açmıştır. Türkiye, Kuzey Atlantik İttifakı‘nın bir kanat ülkesi konumundan çıkmış, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Avrasya kuşağında merkezî bir duruma gelmiş, politik, güvenlik ve ekonomik açılardan büyük bir rol ve önem kazanmıştır.

Türkiye, geniş olduğu kadar, sorunlar, çatışmalar ve istikrarsızlıklar içeren bir coğrafyada yaşamaktadır. Ancak Türkiye, böyle bir bölgede bir barış ve istikrar adası olma özelliğini koruma başarısını göstermiştir. Türkiye, Avrupa’dan Pasifik’e ve Orta Doğu’ya uzanan geniş coğrafyada yer alan ender demokrasilerden biridir.

Türkiye aynı anda NATO, Avrupa Konseyi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ), Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı (ECO), D-20 ve İslâm Konferansı Örgütü (İKO) üyesi olan yegane devlettir.

Türkiye çevresine barış, istikrar, demokrasi ve hoşgörü yansıtmak için büyük çaba içinde olan bir ülke durumundadır. Bu durum, yoğun emek, sabır ve enerjinin aynı anda birçok noktada odaklaşmasını gerektirmektedir.

Türkiye; Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’da Türkçe konuşan 200 milyonluk bir nüfusun da merkezinde bulunmaktadır. Başta Türk dilleri konuşan toplumlar olmak üzere, yeni bağımsız devletlerin örnek aldıkları bir model teşkil etmektedir. Türkiye, varlığı ve başarılarıyla, islâmiyetle demokrasinin bağdaştığının; ekonomik, sosyal ve kültürel bir kalkınmanın demokratik bir ortamda da gerçekleştirilebileceğinin somut bir kanıtıdır. Dünyanın aradığı uzlaşmalar Türkiye’nin bünyesinde mevcuttur. Türkiye dış politikasında etkinliğini; bu bünyeden alan bir uzlaştırma, barıştırma ve iş birliğinde buluşturma işlevini sürdürme kararlılığındadır.

Türkiye; demokrasi, temel haklar ve hukukun üstünlüğünden yanadır. Türkiye’nin mensup olduğu ideoloji, çağdaşlık ve medeniyet ideolojisidir. Türkiye, bunun dışında hiçbir ideolojinin mensubu veya yanında değildir.

Kaynak: msb.gov.tr

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Coğrafya Dersleri Kazanımları Listesi

Coğrafi Konumun Türkiye Ekonomisine Etkileri

2014 TÜİK Tarım ve Hayvancılık Verileri