Gazneliler (963- 1187)

Samanoğulları Devleti'nin Horasan valiliğini de yapmış olan Türk komutanlardan Alp Tigin, Samanoğulları devleti ile arası açılınca, 4.000 kadar Türk askeri ile Gazne'ye gelerek burayı yerli Levik hükümdarlarından almış ve Afganistan'da Gazneliler devletini kurmuştur (963).

Gazneliler

Alp Tigin'den sonra devlet yönetimine Ebu İshak İbrahim geçti. Onun ölmesinden sonra ise devlet Türk komutanların eline geçti. Bunlardan ilki Bilge Tekindir. Ondan sonra yerine geçen Sebük Tigin zamanında Gaznelilerin sınırları çok genişledi. Toharistan ve Belucistan alınarak Hindistan'a girildi.

Sebük Tigin'in ölümünden sonra başa geçen Mahmut döneminde Gazneliler en geniş sınırlarına ulaşmışlar ve her yönüyle en parlak dönemlerini yaşamışlardır. Samanoğulları Devleti'ni Karahanlılarla ortak hareket ederek yıkmışlar ve bu devletin topraklarını paylaşmışlardır.

Sultan Mahmut zamanında (999 - 1030), Hindistan'a 17 sefer yapıldı. Pencab, İndus ve Ganj boylarındaki kentler ve kasabalar alındı. Pek çok ganimet elde edildi. Bunlarla Gazne kenti imar edildi.

• Hindistan'a İslamiyeti yaymak Hz. Osman'ın düşüydü. Bu düşü gerçekleştirmek, Sultan Mahmud'a kısmet olacaktır. Sultan Mahmud'un Hindistan'daki fetihlerinin kalıcı özelliği, İslamiyetin buralarda yayılmasıdır.

• Hindistan'da İslamiyeti güçlendirecek olan Türk devleti de Babür Devleti'dir. (XVI. Yüzyıl)

Sultan Mahmud, İran'da bulunan Şii Büvehoğulları üzerine seferler düzenledi. Böylece Abbasi Halifesini şii tehlikesine karşı korudu. Bundan dolayı Abbasi Halifesi Sultan Mahmud'a, "Sultan" sanını verdi.

• Abbasi Halifesinden ilk defa Büyük Sultan sanını, Sultan Mahmud almıştır. Böylece bütün Müslümanların siyasal liderliğini ele geçiren ilk Türk, Sultan Mahmud olacaktır. Ayrıca Türklerin, Batı politikası da aydınlığa kavuşacaktır. Bu politikanın temeli, batıda İslâm halifelerini tehlikelerden kurtarmak, Müslümanların bulundukları toprakları bu yolla yönetim altına almak şeklinde yorumlanır. Yavuz Sultan Se- lim'e kadar bu politikaya Türkler özen göstereceklerdir.

Sultan Mesud döneminde Selçukoğullarının etkinliği, Gazneli topraklarında artar. Hatta 1037 yıllarında Nişabur'u alan Tuğrul ve Çağrı beyler kendi adlarına bağımsızlıklarını ilân ederler. Bunun üzerine Sultan Mesud, büyük bir orduyla harekete geçer. İki tarafın orduları 1040 yılında Dandanakan'da karşılaşır. Büyük bir orduya sahip olan Sultan Mesud yenilince Horasan ve İran Selçuklulara geçer.

• Sultan Mesud'un orduları sayıca üstün olmasına rağmen, taşımada fillerden yararlanılması ve fiillerin kaçmalarını önlemek için zincirlerle birbirine bağlamış olmaları yenilgide önemli etkendir. Hareket yeteneği yüksek atlardan yararlanan Tuğrul ve Çağrı beylerin orduları, vur - kaç taktiğiyle Mesud'un ordularını yenilgiye uğratmışlardır..

Dandanakan Savaşı Türk tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu savaştan sonra Türkler, ilk defa İran üzerinden Anadolu'ya cihad yapmışlardır. Anadolu'nun yurt edinilmesinde Dandanakan Savaşı başlangıç oluşturur.

Dandanakan Savaşı'yla, Büyük Selçuklu İmparatorluğu kurulmuştur. Gazneli Devleti 150 yıl daha yaşayacaksa da, eski gücünü koruyamaz. Afgan yerlileri olan Gurlular önce Lahor'u alırlar. Daha sonra da Gaznelilerin Hindistan'daki Gazne egemenliğine son verirler (1187).

Gazneliler birçok ulus üzerinde (İranlılar-Afganlar-Hintliler) egemenlik kurduklarından ulusal bir birlik sağlayamamışlardır.

Gazneli hükümdarları sarayda Türkçe konuşmakla beraber, yazışmalarda Farsçayı resmi dil olarak kullandılar. Arapça'ya da önem verdiler. Hatta ünlü İran şairi TUŞLU FİRDEVSİ, Türk - İran savaşlarını anlatan Şehname adlı ünlü destanını Farsça yazmıştır. Arapça yazılan Asâr-ı Bakiye, Türk Bilgini Harzemli Eb'ül Reyhan-ül Birüni'nindir. Utbî de Sultan Mahmud adına Tarih-i Yemini adlı ünlü eserini yazmıştır.

• Karahanlılar Türk kültür ve devlet geleneğini sürdürürken, Fars ve Arap kültür ve gelenekleri Gazneliler döneminde ağırlık kazanmıştır. Türk isimleri ve Türkçe bırakılmıştır. Edebiyatta Fars dili, bilim alanında Arapça kullanılmıştır. Bu durum, Selçuklular döneminde yaygınlaşacaktır. Ancak halk ve ordu Türkçe konuşuyordu. Gazneliler döneminde başlayan bu gelişmelerle, Türk dilindeki gelişmenin yavaşlaması görülecektir. Bir bakıma Arap bilim adamlarının Türk diliyle bilim yapılamayacağı iddiaları yukarıdaki gelişmelerle birleştirilirse, Kaşgarlı Mahmud'un Divan-ı Lügat-it Türk isimli sözlüğünün ne anlama geldiği daha kolay anlaşılacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Coğrafya Dersleri Kazanımları Listesi

Coğrafi Konumun Türkiye Ekonomisine Etkileri

2014 TÜİK Tarım ve Hayvancılık Verileri