İklimin Türkiye Ekonomisine Etkileri
Türkiye ikliminin sıcaklık, nemlilik ve yağışı Türkiye'nin ekonomisine etki eder. Bu etki daha çok bitki örtüsü ve tarım ürünlerinde görülür.
İklimin Etkileri
Sıcaklığın Etkileri: Sıcaklık ekonomik hayatı yağışla birlikte etkiler. Sıcaklık tarım hayatını etkileyerek tarım ürünlerinin çeşidini ve bunların olgunlaşma süresini belirler.
Kıyılardaki Sıcaklık
Kıyılarda kışlar ılık geçer. Ocak ortalaması: Karadeniz kıyılarında 7°C ve Akdeniz kıyılarında 10°C'dir.
Kışları ılık geçen Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında kış ılıklığı isteyen tarım ürünlerinden zeytin turunçgil ve incir yetişir. Akdeniz kıyılarında kışların daha ılık geçmesi seracılığı ve muz tarımını yaygınlaştırır.
Kıyılarda yaz sıcaklığı farklılaşır. Temmuz ortalaması: Karadeniz kıyılarında 23°C ve Akdeniz kıyılarında 28°C'dir.
1. Karadeniz kıyılarında yazlar serin ve yağışlı geçtiği için:
• Olgunlaşma sırasında sıcaklık ve kuraklık isteyen turunçgil ile incirin bu kıyılarda kalitesi azalır. Çünkü turunçgil (portakal, mandalina) kızarmaz, incirler kuruyamadığından kurtlanır.
• Olgunlaşma sırasında yüksek sıcaklık ve kuraklık isteyen pamuk bu kıyılarda yetişmez.
• Yaz mevsiminin düşük sıcaklığı tarım ürünlerinin olgunlaşmasını ve hasadını geciktirir.
• Düşük yaz sıcaklığı tarladaki suyun buharlaşmasını azalttığından toprağın nadasa bırakılmasına gerek kalmaz.
• Yaz mevsiminin serin ve yağışlı geçmesi dağların alt yamaçlarında geniş yapraklı ağaçlardan oluşan orman örtüsünü artırır. Orman yangınlarını azaltır.
2. Akdeniz kıyılarında yazlar sıcak ve kurak geçtiği için:
• Olgunlaşma sırasında yüksek sıcaklık isteyen pamuk, buğday, susam, yer fıstığı, nohut, mercimek vb. tarım ürünlerinin ekim alanı artar.
• Bitkilerin yazın suya olan ihtiyacı artar. Çünkü yaz sıcaklığı ile topraktaki nem buharlaşarak kuraklık oluşturur.
• Akarsuların sularını buharlaştırarak debilerini daha da azaltır.
• Göllerde buharlaşmayı artırarak göl seviyelerini düşürür.
• Doğal bitki örtüsünü oluşturan ağaçların özellikle makiler ile çamların büyümesi gecikir. Bu nedenle Akdeniz ikliminin sıcak ve kurak alanlarında bu ağaçlar kısa boylu (bodur) kalır. Bilindiği gibi ağaçlar kökleriyle minarelleri ancak nemli ortamda bünyelerine alarak gelişmelerini sürdürür.
• Akdeniz kıyılarında yaz sıcaklığı ve kuraklığı, kıyı ovalarındaki otların erken sararmasına yol açtığı için hayvan besleyenler, özellikle yörükler, sürülerini dağların yüksek düzlüklerinden otlak alanlarına götürerek yaylacılık faaliyetlerini sürdürürler.
• Akdeniz kıyılarında yaz sıcaklığı ve kuraklığı turizm faaliyetlerinin yaygınlaşmasını artırarak ülkemize ekonomik yararlar sağlar.
İç Kısımlardaki Sıcaklık
İç bölgelerde karasallığa bağlı olarak yazlar sıcak, kışlar soğuk geçer. Yaz ve kış sıcaklığı, karasallığa ve yükseltiye bağlı olarak değişir. Sıcaklık karasallık ile yazın doğru, kışın ters orantılıdır. Yükselti ile sıcaklık ters orantılı olarak değişme gösterir. Bu nedenle karasallık yazın, sıcaklığı artırırken kışın azaltır. Yükselti ise sıcaklığı düşürür.
İç bölgelerdeki sıcaklığın ekonomik etkileri:
• Olgunlaşma sırasında yüksek sıcaklık isteyen pamuk Malatya, Elazığ ve Iğdır ovalarının dışında pek yetişmez.
• Kış ılıklığı isteyen meyveler örneğin turunçgil, incir, fındık vb. iç bölgelerde pek yetişemez.
• Karasallık yaz sıcaklığını artırdığından tarımın üst sınırı daha yüksek alanlara çıkar.
Örnek olarak, buğday Batı Anadolu'da 1700 m. yükseltiye kadar yetişirken, Doğu Anadolu'da yetişme sınırı 2200 metre yükseltiye erişir.
• Karasallık sebebiyle Doğu Anadolu'da ormanın ve daimi karların üst sınırı Batı Anadolu'ya oranla daha yüksek seviyelere çıkar.
• İç bölgede düşük sıcaklık ve az yağış geniş yapraklı ağaçlardan oluşan ormanı azaltırken, iğne yapraklı ağaçların yetişmesine imkan verir. Kars Sarıkamış yöresinde düşük sıcaklıkta yetişebilen sarı çam ormanları yaygınlaşır.
• Kış mevsiminin düşük sıcaklığı ısınma için yakıt ihtiyacını artırır. İç ve Doğu Anadolu'nun orman ağaçları daha çok yakıt için kesildiğinden eski ormanların yerlerinde çalılık ve bozkır oluşmuştur.
Yağışın Ekonomik Etkileri
1. İlkbaharda yağışların artması, sulanmayan tarlalara ekilen ürünün özellikle buğdayın verimini artırır.
2. Kışın yağan kar, toprağın donmasını önler. Eriyen kar suyu toprak nemliliğini artırarak tarım ürününde verim artışı sağlar. Bu nedenle Doğu Anadolu'da karın çok yağdığı yıllarda; buğday verimi yüksek olur. Yollar kapanarak ulaşım aksar. Hızla eridiği zaman çığ ve sel oluşturur.
3. Sonbahar yağışları olgunlaşma döneminde bulunan ürüne zarar verir.
4. Yağış azlığı, orman örtüsünü azaltırken bozkır alanını artırır. Tahıl tarımında nadas* zorunlu hale getirir. Yağış azlığı tarımda verim düşüklüğüne yol açar. Kaynak sularını azaltarak toplu yerleşme biçimi oluşturur. Ovalarda toprak evleri yaygınlaştırır.
* Nadas, toprakta su biriktirmek amacıyla tarlanın bir iki yıl ekilmeden boş bırakılmasıdır. Çünkü ekilen tarlada bitkiler kökleriyle suyu buharlaştırdığından toprakta nem birikimini önler. Toprak nadasa bırakılırsa yağış suyunun bir kısmı toprakta kalarak nemliliği artırır.
İklimin Etkileri
Sıcaklığın Etkileri: Sıcaklık ekonomik hayatı yağışla birlikte etkiler. Sıcaklık tarım hayatını etkileyerek tarım ürünlerinin çeşidini ve bunların olgunlaşma süresini belirler.
Kıyılardaki Sıcaklık
Kıyılarda kışlar ılık geçer. Ocak ortalaması: Karadeniz kıyılarında 7°C ve Akdeniz kıyılarında 10°C'dir.
Kışları ılık geçen Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında kış ılıklığı isteyen tarım ürünlerinden zeytin turunçgil ve incir yetişir. Akdeniz kıyılarında kışların daha ılık geçmesi seracılığı ve muz tarımını yaygınlaştırır.
Kıyılarda yaz sıcaklığı farklılaşır. Temmuz ortalaması: Karadeniz kıyılarında 23°C ve Akdeniz kıyılarında 28°C'dir.
1. Karadeniz kıyılarında yazlar serin ve yağışlı geçtiği için:
• Olgunlaşma sırasında sıcaklık ve kuraklık isteyen turunçgil ile incirin bu kıyılarda kalitesi azalır. Çünkü turunçgil (portakal, mandalina) kızarmaz, incirler kuruyamadığından kurtlanır.
• Olgunlaşma sırasında yüksek sıcaklık ve kuraklık isteyen pamuk bu kıyılarda yetişmez.
• Yaz mevsiminin düşük sıcaklığı tarım ürünlerinin olgunlaşmasını ve hasadını geciktirir.
• Düşük yaz sıcaklığı tarladaki suyun buharlaşmasını azalttığından toprağın nadasa bırakılmasına gerek kalmaz.
• Yaz mevsiminin serin ve yağışlı geçmesi dağların alt yamaçlarında geniş yapraklı ağaçlardan oluşan orman örtüsünü artırır. Orman yangınlarını azaltır.
2. Akdeniz kıyılarında yazlar sıcak ve kurak geçtiği için:
• Olgunlaşma sırasında yüksek sıcaklık isteyen pamuk, buğday, susam, yer fıstığı, nohut, mercimek vb. tarım ürünlerinin ekim alanı artar.
• Bitkilerin yazın suya olan ihtiyacı artar. Çünkü yaz sıcaklığı ile topraktaki nem buharlaşarak kuraklık oluşturur.
• Akarsuların sularını buharlaştırarak debilerini daha da azaltır.
• Göllerde buharlaşmayı artırarak göl seviyelerini düşürür.
• Doğal bitki örtüsünü oluşturan ağaçların özellikle makiler ile çamların büyümesi gecikir. Bu nedenle Akdeniz ikliminin sıcak ve kurak alanlarında bu ağaçlar kısa boylu (bodur) kalır. Bilindiği gibi ağaçlar kökleriyle minarelleri ancak nemli ortamda bünyelerine alarak gelişmelerini sürdürür.
• Akdeniz kıyılarında yaz sıcaklığı ve kuraklığı, kıyı ovalarındaki otların erken sararmasına yol açtığı için hayvan besleyenler, özellikle yörükler, sürülerini dağların yüksek düzlüklerinden otlak alanlarına götürerek yaylacılık faaliyetlerini sürdürürler.
• Akdeniz kıyılarında yaz sıcaklığı ve kuraklığı turizm faaliyetlerinin yaygınlaşmasını artırarak ülkemize ekonomik yararlar sağlar.
İç Kısımlardaki Sıcaklık
İç bölgelerde karasallığa bağlı olarak yazlar sıcak, kışlar soğuk geçer. Yaz ve kış sıcaklığı, karasallığa ve yükseltiye bağlı olarak değişir. Sıcaklık karasallık ile yazın doğru, kışın ters orantılıdır. Yükselti ile sıcaklık ters orantılı olarak değişme gösterir. Bu nedenle karasallık yazın, sıcaklığı artırırken kışın azaltır. Yükselti ise sıcaklığı düşürür.
İç bölgelerdeki sıcaklığın ekonomik etkileri:
• Olgunlaşma sırasında yüksek sıcaklık isteyen pamuk Malatya, Elazığ ve Iğdır ovalarının dışında pek yetişmez.
• Kış ılıklığı isteyen meyveler örneğin turunçgil, incir, fındık vb. iç bölgelerde pek yetişemez.
• Karasallık yaz sıcaklığını artırdığından tarımın üst sınırı daha yüksek alanlara çıkar.
Örnek olarak, buğday Batı Anadolu'da 1700 m. yükseltiye kadar yetişirken, Doğu Anadolu'da yetişme sınırı 2200 metre yükseltiye erişir.
• Karasallık sebebiyle Doğu Anadolu'da ormanın ve daimi karların üst sınırı Batı Anadolu'ya oranla daha yüksek seviyelere çıkar.
• İç bölgede düşük sıcaklık ve az yağış geniş yapraklı ağaçlardan oluşan ormanı azaltırken, iğne yapraklı ağaçların yetişmesine imkan verir. Kars Sarıkamış yöresinde düşük sıcaklıkta yetişebilen sarı çam ormanları yaygınlaşır.
• Kış mevsiminin düşük sıcaklığı ısınma için yakıt ihtiyacını artırır. İç ve Doğu Anadolu'nun orman ağaçları daha çok yakıt için kesildiğinden eski ormanların yerlerinde çalılık ve bozkır oluşmuştur.
Yağışın Ekonomik Etkileri
1. İlkbaharda yağışların artması, sulanmayan tarlalara ekilen ürünün özellikle buğdayın verimini artırır.
2. Kışın yağan kar, toprağın donmasını önler. Eriyen kar suyu toprak nemliliğini artırarak tarım ürününde verim artışı sağlar. Bu nedenle Doğu Anadolu'da karın çok yağdığı yıllarda; buğday verimi yüksek olur. Yollar kapanarak ulaşım aksar. Hızla eridiği zaman çığ ve sel oluşturur.
3. Sonbahar yağışları olgunlaşma döneminde bulunan ürüne zarar verir.
4. Yağış azlığı, orman örtüsünü azaltırken bozkır alanını artırır. Tahıl tarımında nadas* zorunlu hale getirir. Yağış azlığı tarımda verim düşüklüğüne yol açar. Kaynak sularını azaltarak toplu yerleşme biçimi oluşturur. Ovalarda toprak evleri yaygınlaştırır.
* Nadas, toprakta su biriktirmek amacıyla tarlanın bir iki yıl ekilmeden boş bırakılmasıdır. Çünkü ekilen tarlada bitkiler kökleriyle suyu buharlaştırdığından toprakta nem birikimini önler. Toprak nadasa bırakılırsa yağış suyunun bir kısmı toprakta kalarak nemliliği artırır.
idare eder
YanıtlaSilçooooooooooooooooooook beyendim
YanıtlaSil