Türklerin Anayurdu ve Orta Asya'dan Göçleri

Türk Adının Kökeni


Türk adının değişik anlamı bulunmaktadır. Türk sözünün "Törü" fiilinden kaynaklandığı düşüncesi en yaygın görüştür. Bundan hareketle; yaratılmış, doğmuş, dünyaya gelmiş anlamına gelir denilmektedir. Uygur metinlerini inceleyenler, Türk sözünün "güç, kuvvet" anlamına geldiğini söylemektedirler.

İslamiyet Öncesi Türk Tarihi'nin yazılı kaynaklara dayandırılamayışı, Çin kaynaklarından yararlanmamızı zorunlu kılmaktadır. "Türk" sözü M.S. VI. yüzyıl ortalarında Çin kaynaklarında Çin yazısıyla "Tu - ku - e" olarak geçer. Bundan otuz kırk yıl sonra da Bizans kaynaklarında Türk sözü geçmeye başlayacaktır. Türkler tarihin en eski uluslarındandır. Kaynaklarda bu ismin çok geç kullanıldığı görülmektedir.

Türk adı, M.S. VI. yüzyılda, ilk defa Göktürk Devleti'nde kullanılmıştır. Tarihte Türk adının bir devlette kullanılması ile siyasal yaşamda Türk adı kullanılmaya başlanmıştır.

Coğrafi bir ad olarak Türkhia (Türkiye) şeklinde ilk defa Bizans kaynaklarında Orta Asya için kullanılmıştır. Bizanslılar IX. X. yüzyıllarda Asya'nın batısından Orta Avrupa'ya kadar olan alana bu adı vermiştir. Anadoluda XII. yy.'dan itibaren Avrupalılarca Türkiye olarak adlandırılmıştır.

• Türk adı siyasal devlet adı olarak iki defa kullanılmıştır: 1. Göktürk Devleti 2. Türkiye Cumhuriyeti Devleti

Türk dilini konuşan, ancak değişik boylar halinde yaşayan bütün topluluklara VIII. yüzyıldan itibaren Bizanslılar, İranlIlar ve Araplar genel olarak Türk demeye başlamışlardır. Böylece dar anlamıyla bir devleti kuran boy için kullanılan bu söz, Türk ulusunun genel adı olarak kayıtlara geçecektir.

Orta Asya ve Orta Asya'dan Göçler


Türklerin anayurdu Orta Asya'dır. Orta Asya, doğuda Kadırgan Dağları'ndan batıda Hazar Denizi ve İtil boylarına; güneyde Çin ve Tibet'ten kuzeyde Sibirya'ya kadar uzanan bölgedir.

Tüklerin eski yurtları sık ormanlarla kaplıydı. Bölgede bozkırlar, kıraç alanlar, çayırlıklar ve çöller de bulunuyordu. Altay, Ötügen, Kögmen Dağları bölgenin en ünlü dağlarıydı. Orhun, Selenge, Tula, Kem ve İrtiş gibi ırmaklar vardı.

Yaşadıkları bölgelerde bir yılın yarıdan fazlası güneşli geçer. Fakat sert bir kara iklimi hüküm sürer. Kar yılın sekiz ayı toprağı kaplar.

Türklerin Göçebe Yaşam Sürmelerinin Nedenleri


• Yağışların yetersiz olması,
• Irmaklardan sulamada yararlanılmaması
• Hayvanları besleyebilmek için otlak arama zorunluluğu
• Karın uzun süre toprak üzerinde kalması
• Yaz kış iklim farklıdır

Bu göçebe yaşam; Arabistan ve Kuzey Afrika'daki gibi sürekli dolaşım biçiminde değildir. Belirli iki bölge arasında gidip gelme şeklindedir.

Orta Asya kültür merkezleri; Abakan, Baykal çevresi, Altaylar ve Batı Türkistan'da Anav ve Namazgah çevresidir. Abakan ve Altay kültürleri devamlı gelişme göstermiş ve birçok bölgeyi de etkilemiştir.

Bölgede, kültürel yaşamın başlangıcı M.Ö. III. bin yıllarına kadar iner. At ve koyun evcilleştirilmiştir. Bölgenin özelliği sonucu açlığa ve susuzluğa dayanıklı atlar yetiştirilmiştir. Göçebe yaşam ve çevresel koşullar atsız yaşamayı olanaksız kılıyordu.

Orta Asyadan Göçlerin Haritası

Orta Asya'dan Göçlerin Nedenleri ve Etkileri


Türkler, anayurtlarını bırakarak, değişik bölgelere göç etmişlerdir.

Orta Asya'dan Göçlerin Nedenleri


1. Kuraklık, yağışların düzensiz ve yetersizliğinden kaynaklanıyordu. Kurak geçen birkaç yıl, sürülere olumsuz etki yapıyordu.
2. Şiddetli kışlar, karın fazla yağması ve uzun süre toprak üstünde kalması, hayvanların ot bulmasını uzun süre engelliyordu.
3. Hayvan hastalıkları, hayvanlar arasında çıkan bulaşıcı ve salgın hastalıklar da geniş ölçüde hayvanların ölümüne neden oluyordu. Nüfusun artmasıda bu sıkıntıları büyütmüştür.
4. Kendi aralarındaki mücadeleler. Türk boyları arasındaki yoğun çatışmalar, siyasi egemenliği ele geçirme çabaları; otlak ve verimli yurtlara sahip olabilmek için çıkıyordu. Yenilen boylar başka bölgelere göç ediyordu.

Türkler, atlı ve göçebe idiler. Sürülerini ve ev olarak kullandıkları çadırlarını da beraberlerinde götürüyorlardı. Yazısız dönemlerde yapılan göçlerden, arkeolojik kazılar sonucu bilgi sahibi oluyoruz. Tarihi dönemin göçleri, M.S. XI. yüzyıla kadar sürmüştür.

• Türklerin değişik coğrafyalarda yaşamaları birbirleriden farklı gelişme göstermelerine neden olmuştur. Bundan dolayı Türk tarihini belirli bir zaman kesitinde bir coğrafyada bir bütün halinde incelemek zordur.

M.Ö. 2500 yıllarında, Çin'in kuzeybatı bölgesine ilk göçler oldu. Şensi ve Kansu eyaletlerine gelen Türkler beraberlerinde kendi kültürlerini de getirdiler. Bölgeye at, koyun gibi hayvan yetiştiriciliği; darı, arpa ve buğday gibi tarımsal ürünleri de getirdiler. Kuzey Çin bu göçle atla tanıştı. Arabanın da Çin'e Türkler tarafından getirildiği sanılıyor.

Mezopotamya'da görülen Sümerler'in Türk asıllı oldukları veya Türkler ile akraba oldukları iddia edilmektedir. Sümer uygarlığı bütün Ön Asya uygarlıklarının kaynağı olacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Coğrafya Dersleri Kazanımları Listesi

Coğrafi Konumun Türkiye Ekonomisine Etkileri

2014 TÜİK Tarım ve Hayvancılık Verileri